15 Ekim 2016

Azra Kohen - Pi - Akilah

 
Şimdi itiraf zamanı!
İtiraf ediyorum: Sana tuzaklar kurdum.
Adlarını Fi ve Çi koydum.
Can Manay’ın Duru’ya duyduğu açlıkla çıkardım seni yola,
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını Deniz’le anlatmaya çalıştım sana…
Beni takip etmen için yolumuzu onların hikâyeleriyle süsledim.
Anlamları da hemen hemen her satıra gizledim. Çünkü Pi’deydi asıl anlatmak istediklerim.
Çaresizdim. Vazgeçemezdim.
Sana bu manzarayı mutlaka göstermeliydim.
Seninle nihayet burada buluşmak için çok emek verdim.
Şimdi yine gel benimle, birlikte yürümeye devam edelim.
Savaşların savaşılarak kazanılamayacağını, asıl zaferin ancak doğrudan ayrılmayınca kazanıldığını
Özge anlatsın sana,
Yaptığımız her şeyin evrende dönüp dolaşıp bize nasıl geri geldiğini
Can’dan dinle,
Analiz edebildiğimiz kadar güçlü, sadeliğimiz kadar güzel, gerçekliğimizdeki samimiyet kadar eşsiz olduğumuzu
Bilge’de gör,
Kendi değerini başkalarının gözünden biçenlerin acısını
Duru’yla anla,
Ve Deniz’in düşüncelerinde tanış geleceğin insanıyla… Gel benimle. Yolumuz uzun değil,
Nihayet sana gidiyoruz, bana… BİZ’e.
π
Sorgulanmamış, analiz edilmemiş bir yaşam hiç yaşanmamıştır.
 👇
 
Akılla, mantıkla desteklenmeyen her inanç, ne kadar köklü ve samimi olursa olsun, biata dönüşürdü. Biatın olduğu yerden sadece lanet doğardı. İnsan sorgulasın, sorgularken gelişsin diye yaratılmıştı, bu yüzden biat insanın doğasına tamamen aykırıydı.
 *
 Suya ihtiyaç duyan bir beden su yerine sürekli gazoz içip nasıl sonunda hasta olursa imana ihtiyaç duyan bir ruh da sorgulamazsa düşünmeden anlamadan sadece biat ederse sonunda hasta olur çünkü insan biat etmek için değil anlamak için yaratılmıştır. Sorgulamamak yaradılışımıza aykırıdır. Eğer sizin inancınız bir diğerinin var olmaması gerektiğini size söylüyorsa ve siz bunu bir Müslüman olarak kabul ediyorsanız dünyanın en büyük günahını işliyorsunuz. Sorgulamamak İslâm a hakarettir.
*
en yanlışı anlamadan en doğruya ulaşamazsın. Ama biz yanlış yapmaktan korkuttuğumuz nesiller yetiştirdik. Korkaklık içinde kendini geç kalmış hissedip hareketsizleşen, vazgeçmiş nesillere dönüştüler.
*
Her can hayata saygı duyduğu kadar değerlidir.
*
Hayat yasaklarla değil ancak anlayışlarla kontrol altına alınabilirdi!
*
Hiç bir zaman düşüncede hazıra konma Bilge! Başkasının oluşturduğu düşünceyi onaylamak için değil, kendimizinkini oluşturmak için buradayız. Anlatılanla değil yaşadıklarınla, araştırdıklarınla anla hayatı.
 * 
Kapasiten arttıkça, her şeyin gelişir, çünkü yönetilen değil üreten olursun. Üreteni yönetemezler.
*
Kişi kendi ağırlığını, asla başkasına bırakmadığı için kişiydi, bırakırsa kişiliksizdi.
*
Bugün Müslüman dünyası dediğimiz topluluğun büyük bir kısmı, bu ilk mertebede, yani kurallar kısmında takılı kalmıştır. Fazla sorgulamadan, soru sormayı saygısızlık sayıp biat ederek İslam'ı yaşadıklarını sanırlar ama İslam insandan düşünmesini bekler. Düşünmesini, sorgulamasını, anlamasını. Çünkü özü o kadar sağlamdır ki, İslam'ı ne kadar sorgularsan o kadar seversin, anlarsın aslında.
*
Mutluluk paylaşılınca nasıl çoğalıyorsa, acı da paylaşılınca azalıyordu. Paylaşmak, paylaşabilmek, insanoğlunun tek temel huzuruydu.
*
Yaradan'ın adaletini fark edemeyecek kadar zavallısın! * Denge Yaradan, dengesizlikse şeytan.

*
 Uygulama ölçüsünün akıl değil para olduğu akılsız fikirlerin dünyasındasınız! Uyanmak zorundasınız!
*
Sürüler diğerlerini takip eder, bireylerse kimse olmasa da, tek başlarına olsalar da yapılması gerekeni yaparlar!
*
Bir şey sizi rahatsız ediyorsa şöyle düşünün: Belki de siz onu değiştirmek için geldiniz dünyaya. Çünkü rahatsız olmanızda bile bir bildiği var hayatın.
*
Bir hayvan vardı içimizde, her an kontrolden çıkmak için fırsat kollayan. Açlığını çektiğimiz duyguların yokluğuyla besleniyor, ruhumuzu doyurmazsak içimizde güçleniyor ve yeniyordu bizi, ele geçiriyordu hayatımızı.
*
Vazgeçmediği sürece insanın daima bir şansı vardı!
*
İhtiyaç hedef olursa başarı gelir,yoksa başarı denilen saçmalık sadece hayaldir!İhtiyaçla motive edilen bir şey asla sönmez,bıkmaz,vazgeçmez.
*
Tehlike sen görmezlikten geliyorsun diye geçen bir şey değildi!
*
"Kim olduğunu hatırlattı kendine ve niye burada olduğunu. Salakların ülkesiydi burası. 'Değerlerine sahip çıkamayan salakların!' diye düşünüp rahatladı."
*
Güzelliği akılla birleştirmiş ve üzerine amacı eklemiş bir kadından daha tehlikeli hiçbir canlı yoktu bu gezegende. Ortaçağda yakılırdı bu kadınlar, Arap ülkelerinde başlan kesilirdi hemen. Çünkü ya öldürürdünüz bunları ya da sistemi sallayan kıvılcım oluverirlerdi bir anda.
*
Cehennem nedir? Cahilin otoritesidir cehennem.
*
Kaybedilmiş bir güven yıkılmış bir ağaç gibidir.Ne meyve ne de gölge verir.
*
İnsan hayatta en büyük zararı, başkasına söylediği yalana inanmaya başlayınca verir.
*
Verilen hiç bir emek asla boşa çıkmaz. Sen çabaya geç, emek ver, evren de sana cevap verir.
*
Umut, katman katman anlamsızlığın altında kalmış doğmaya çalışan kocaman bir anlam gibiydi.
*
Bunların taktiği, dikkati başka yöne çekip adamı seyirci yapmaktır. Kafa karıştırarak, bilgiyi saptırarak sinsi bir virüs gibi girerler akıllara, ne kadar çabalarsan çabala hiçbir şeye etki etmeyeceğine, hiçbir şeyi değiştiremeyeceğine inandırırlar seni...Sahip oldukça daha fazlasını isterler, fazlasını aldıkça acımasızlaşırlar. Acımasızlaştıkça arsızlaşırlar.
 *
Bedendeki hayat beynin göreviydi. Ama bu muhteşem mekanizmanın bir zaafı vardı. Üzgün olduğunda yapamıyordu işini, umarsızlaşıyor, yönetmek zorunda olduğu vücudu ihmal ediyordu. Kanser oluyordu birçokları, üzgün, dikkati dağılmış beyinleri yüzünden.
*
Minarelerin süngüye, kubbelerin miğfere, camilerin kışlaya ve müminlerin askere dönüştürülmeye çalışıldığı, Allah'ın canından intikam alırcasına, kulu kuldan dinle ayıran ve insanı insana kırdıran şey ancak şeytanın hizmetinde olabilir! İbadeti candan hınç alır gibi kullanmak cehennemi dünyaya indirmektir! Cana zarar veren Allah'ı incitir."
*
Din adına savaşmayı kutsal addedenler bu işten para kazanan din tüccarlarıdır.
*
 Çünkü hak için ölenler sayesinde kalkmıştı kölelik, hak için ölenler sayesinde yıkılmıştı saraylar, hak için ölenler sayesinde kabul olmuştu hukuk, hak için ölenler sayesinde susturulmuştu meydanı boş bulan yağmacılar...
 *
Çünkü hayat ne olursa olsun hakiki insanı yaratmak için dizayn edilmişti.
*
Ağaç, filizi koruduğun için ağaç olur, filiz tohumu koruduğun için filiz olur. Sen tohumu korumasan ağacı kucaklayamazsın, aynı demokrasi gibi, eşitlik, hakkı koruduğun için var olur; adalet, eşitliği koruduğun için... Sahip çıkmalıyız korumak için, kavga etmeden, savaşmadan sahip çıkmalıyız, işte o zaman kapasitemiz de hak ettiklerimiz de artar.
*
Gelişmek ve kendini gerçekleştirmek için gerekli!... Hakiki insan olabilmek için! İnsan hayatta kalabilmenin çok ötesinde, gelişmek, kendini aşmak için var edilmiş bir varlık.
*
Bir insanın tüm dünya ya sahip olup kendi ruhunu kaybetmesinin kendi varoluşuna ne yararı var?
*
Aklın fikirle doğduğu bir noktada yücelir insan.
*
Akılsız bir fikir uygarlıkları yok edebilirken, fikirsiz bir akıl da asla üretemez yani var olamaz. * Kızgınlığını beslerken bir fanatiğe dönüşürsün ve korumak için yola çıktığın düşünceye en çok zarar veren şey olursun.
*
Hayat yasaklarla değil ancak anlayışlarla kontrol altına alınabilirdi!
*
İnsanı düşündürmek, öldürmekten daha zordu. * Şekilcilikle kamufle olur kötülük.

 *
Anda olmak için geçmişin yükünden geleceğin endişesinden sıyrılmak gerekir....