20 Ağustos 2015

Osho " Geçmiş, insanda bir bölünme yarattı. Her insanın içinde sürekli devam eden bir sivil savaş vardır. Eğer huzurlu hissetmiyorsan, bunun sebebi kişisel değildir. Hastalık toplumsaldır. "


John Berger - A'dan X'e

Cehennem para babalarının icadıydı; amacı, yoksulların dikkatini mevcut sefaletlerinden saptırmaktı. İlk olarak, bundan bile daha beter bir durumda olabilecekleri tehdidini sürekli yineleyere k. İkinci olarak, itaakâr ve sadık olanlara, başka bir hayatta, Tanrı'nın krallığında, bu dünyada servetin satın alabileceği bütün her şeyin, hatta daha fazlasının onların olacağını vaat ederek. 

Cehennem korkusu olmasa, Kilise'nin gösterişçi zenginliği ve amansız gücü, açıktan açığa sorgulanabilirdi çünkü kutsal kitabın öğretileriyle açık bir tezat oluşturuyordu. 

Cehennem, servet birikimine bir nevi kutsallık ihsan etmiştir. 

Günümüzde cezalar mertebe atlamıştır. Öte dünyadaki cehennemi hatırlatmaya gerek yoktur artık . Dışarıda bırakılanlar için bu dünyada bir cehennem inşa edilmektedir, tam da aynı şeyi ilan etmek için: Ancak zenginsen hayatta olmanın bir anlamı vardır


*

A’dan X’e kitabından ; Eski hapishanedeki 73 numaralı hücrenin son sakini, ranzanın karşısındaki duvara mektup gözleri yapmıştı. Boş Marlboro kartonlarından yaptığı rafı, koli bandıyla sıkı sıkı duvara yapıştırmıştı. Hücrenin eni 2,5, boyu 3, yüksekliği 4 metreydi.

Pencereleri parmaklıklı ve buzlu camlı uzun bir koridor,eski hapishanenin bu kanadındaki hücreleri sığınağa benzeyen bir ortak salona bağlıyordu. Salonda ilkel yemek pişirme aletleri. musluk, televizyon, banklar, masalar ve daima hazır bulunan silahlı gardiyanlar için yüksek bir platform vardı.

Mektuplar okunduğunda kronolojik sıraya göre dizilmedikleri anlaşılıyor. A’ida −gerçek adı buysa− mektuplarına tarih düşerken yılları değil sadece ayı ve günü yazmış. Mektuplaşmanın uzun yıllar boyunca devam ettiği belli.

Bazen A’ida’nın mektuplarının arka sayfalarına (kâğıtların iki yüzüne birden yazmamış asla) notlar düşmüş Xavier. Bunları da temize çekip italik karakterlerle kitaba aldık.

A’ida besbelli ki mektuplarda, bir aktivist olarak sürdürdüğü hayatından bahsetmemeyi tercih etmiş. Ancak zaman zaman, tahminimce belli göndermeler yapmaktan da kendini alamamış.

” Yazdığı her şey derin, itinalı ve detaylı: özgürlük ve tutsaklık, umut ve umutsuzluk, güç ve güçsüzlük, aşk ve âşık olduğumuz kişi elimizden alındığında duyduğumuz o korkunç özlem.”-Arundhati Roy